Genetik ya da sonradan oluşmuş sebeplerle diş etlerinin şekli, rengi ya da sertliği değişebilir. İdeal diş etinin açık pembe renkli, sert kıvamlı ve keskin kenarlı olması gerekir.
Diş etlerindeki olumsuz değişikliklerin en önemli sebebi, ağız hijyeninin eksikliğidir. Düzenli fırçalanmayan dişlerin çevresinde iltihap oluşur. Bu, diş etlerinin kırmızılaşmasına, şişmesine ve kanamasına sebep olur. Bu çok bariz bir diş eti enfeksiyonu görüntüsüdür. Bu basit bir diş eti iltihabıyla başlayıp, dişi tutan kemiğe de ulaşabilen derin enfeksiyonlara dönüşebilir. Pembe estetik yönünden en sıkıntılı durumlar, enfeksiyonlar sebebiyle şekli bozulan diş etleridir.
Enfeksiyonlara ilave olarak çok sigara içenlerde, ve genellikle koyu tenli kişilerde de diş etlerinde siyah renklenme (Pigmentasyon) görülebilir. Ağız solunumu, bazı ilaçların kullanımı, hormonal değişiklikler (hamilelik ve ergenlik devresi) gibi etkenler de bu duruma sebep olabilir ya da tetikler. Bu durumda yapılması gereken, önce sebebi ortadan kaldırmaktır. Bunun ilk aşaması çok iyi bir şekilde diş fırçalama eğitiminin verilmesi ve diş taşı temizliğidir. Daha sonra diş etlerindeki ödem azaltılır. Bu önlemler sonucunda çoğu zaman diş etleri normale döner.
Bazı durumlarda ise gingivektomi ya da gingivoplasti denen diş eti şekillendirme işlemi yapmak gerekebilir. Bu amaçla klasik bistüri ile mekanik tedavi, yumuşak doku lazeri ya da elektrokoter kullanılabilir. Kullanılacak tekniği, diş eti durumuna göre hekim belirleyecektir. Pembe estetik kavramında önemli olan diş-diş eti uyumu bu şekilde sağlanır. Diş eti rengi de lazer yardımıyla bir kaç tona kadar açılabilir. Sigara kullanımı bırakılarak rengin kalıcı olması sağlanır.